14 Kasım 2008 Cuma

bu olumlu

uygun tek bir dize, tek dörtlük gelmedi aklıma ve karşıma çıkmadı. bir şarkı olsun en azından, yok. yok. yok. en dipte, temelde bu yokluk, bu hiçlik, bu boşluk, bu olmamışlık var, ki tüm gedikler bundan sebep. "küçük burjuva duyarlığı" betimlemesi geçiyor aklımdan bu tespitleri her yapışımda. yazık... bireysel sıkıntılar, serzenişler söz konusu olduğunda illa ki burdan dönük bir eleştiri "sol" taraftan. kapitalizm çökecek, tüketim çılgınlığı bitecek, sosyalizm gelecek ve evet her birimiz tam, mutlu birer insan olacağız. insanın insana ettiğini sistem etmedi belki. sistemden bağımsız okuyabilirsin bunu.kasmadan aktaracağım. dünya üzerinde ne değişirse değişsin insanların zihnine, yüreğine bir sihirli değnek dokunmadıkça hiç bir şey tam olmayacak. evet, bundan eminim. aksine kimse inandıramayacak beni. "söylenmemiş sözcükler" i duymaya hazır olacak mı birileri? insan sevgisi ile dolup taşan çok sevgili benciller; en yakınınızdakini acıtmaktan vazgeçtiğinizde tekrar konuşalım olur mu? bir inanç tesis edebilirsiniz belki o vakit. o güne kadar küçük beyinli, ahlaksız, kötü dublörler olmanın ötesine geçemeyeceksiniz nazarımda. kirletmeyin değerleri. konuşmayın. susun. geçelim..."ve bunları elbette çabucak geçelim sevgilim"
yoruldum. yanlışı görüyorum, müdahale edemiyorum. biraz takatim yok, biraz da cesaretim...en çok da cesaretim. tüketmekten yoruldum, dahası tükendiğini görmekten. yanlış bir yönde gittiğimi gördüğümde, farkettiğimde bunu, kabul etmemek için elimden geleni yapmaktan sıkıldım. kendimi kandırmaktan. kandırırken tahammül ediyor olmaktan. hiç "olmayacak" ları oldurmaya çalışmaktan, bunun için insanları allayıp pullamaktan. allayıp pulladıklarımın pas tutmuş özünün yüzeyindeki çirkin, estetikten nasibini almamış, acıma uyandıran ciladan. bunu kendime neden yapıyorum?neden izin veriyorum? kafam hep karışık...ruhumda daimi bir daralma...vazgeç...kopacağını bilidiğin halatları yakalamaya çalışmaktan , tutunmaya çalışmaktan bunlara vazgeç ! ama nasıl? beynimde patlaması gerekiyor sanırım bazı gerçeklerin. patlama ihtimali yetmiyor. bilmiyorum , aslında hiç bir şey bilmiyorum. zaman...biraz daha zaman vermeliyim kendime. inisiyatifi başka ellere bırakmalı belki biraz daha. yerine koyacak yeni bir şeyim yok. doğrusu bu. sahte ve kötü de olsa bir gedik kapalı. ama içimde hala koca bir çukur... temiz sular yükselsin kuyumda...berrak...silkinip kendime geleceğim,bitecek hepsi. acı bu...ama hazır değilim,evet değilim. farkındayım da bir yandan.bu olumlu. hayat o kadar da karışık değil. zorlaştırmanın manası yok. kaç kez daha düşebilirsin? ya da her düşüş eskisi kadar incitir mi? sanmam... biraz daha zaman. farkındayım. bu olumlu.

Hiç yorum yok: